7.BÖLÜM BİLMEK VE TANIMAK ARASINDAKİ FARK

7.BİLMEK VE TANIMAK ARASINDAKİ FARK

 

Toplumumuza hakim olan genel bir düşünce de hepimizin Tanrısının aynı olduğu görüşüdür. "Yalnızca Tanrı'ya inan da gerisi o kadar önemli değil" tarzında biraz kaçamak bir düşünce toplum genelini sarmıştır.

Elbette Alemlerin Yaratıcısı Yüce Tanrı'ya inanmak çok önemli ve güzel bir inanç biçimidir. Ama bu inancı o noktada bırakmak acaba Tanrı tarafından bizden beklenilen midir?

Ayrıca bir de çalışmamızın başında söylediğimiz gibi acaba kafamızda "bir Tanrı'ya inan da" sözcüğüyle düşündüğümüz ya da algıladığımız Tanrı kimdir?

Bir kişiyi ismen bilmek ya da o kişiyi şurada burada görmüş olmak o kişiyi gerçekten tanıdığımız anlamına gelmez.

0 kişiyi tanımak için gerçekten kişi hakkında bilgi edinmek, birlikte vakit geçirmek gerekmektedir. İşte ancak o zaman o kişi hakkında konuşabilmek söz konusu olabilir.

Bu örnek Yüce Tanrı'yı tanımak için de geçerli bir örnektir.

O'nu yalnızca bilmiş olmak yeterli değildir. Bildiğimiz bu Tanrı kimdir?

Bize ne sunmuştur? Bizimle nasıl bir ilişki kurmak istemektedir?

Bu nedenle bunun anlaşılması için tek bir yol vardır. İnandığımızı söylediğimiz bu Tek Tanrı'yı gerçekten tanımaya çalışmak, bu da ancak O'nun bize sunduğu Kutsal Kitab'ını okumakla mümkün olacaktır.


Doğal olarak toplumumuzda hakim olan inanç İslam inancıdır.

Ama ne yazık ki, bir çok insanımız İslam inancının temeli olan Kur'an-ı Kerim'i bile okumamaktadırlar.

Bu kişilerden nasıl olur da başka kişilerin inançları hakkında okumalarını bekleyebiliriz. Nasıl olur da Kutsal Kitap'ta bizim neyi anladığımızı neyi bulduğumuzu onlara sunabiliriz.

Bu kişinin neye inandığını bile merak etmemesinden kaynaklanmaktadır. Belki ekonomik problemler, aile sorunları, iş problemleri gibi nedenler kişileri daha maddesel düşünmeye itmiş olabilir.

Ama kısacık ömründeki sorunlar insanı bu kadar meşgul edebiliyorsa, ölümden sonraki yaşam acaba daha mı az meşgul etmelidir?

Ya da bu .kadar mükemmel bir yaradılış içinde yer alması, kendisini kimin yarattığı, bu yaratıcının onunla konuşmak isteyip istemediği?

Aslında kişiler inandıkları inançları tam olarak inceleyebilselerdi kendi yaşamlarındaki birçok doğrunun yer değiştireceği gerçeğiyle karşı karşıya geleceklerdi.


Ama son yıllarda gelişmeye başlayan okuma alışkanlığı gerçekten çok sevindiricidir. Böylelikle insanlarımız hem inandıklarını bilme şansına kavuşabiliyor hem de toplumun diğer fertlerinin küçücük bir topluluk dahi olsalar inançlarını, yaşamlarını öğrenebilme şansını elde edebiliyorlar.