Her Bireyin Önemi

Her Bireyin Önemi

 

By Lorne Sanny

Konu:
Düşünün ki değerli bir hazineye sahipsiniz. Elbette siz bu hazineye çok fazla değer verirdiniz.
Ve düşünün ki bu hazineye sahip olmak size çok pahalıya mal oldu.
Siz bu hazineyi son derece aziz tutar üzerine titrediniz.
Ve düşünün ki siz sahip olduğunuz bu hazinenin değerinin ve güzelliğinin her geçen gün daha çok artacağını biliyorsunuz.
Bunu göz önünde bulundurarak siz bu hazineyi daha değerli kabul ederdiniz.
İşte siz Tanrının gözünde böylesiniz hatta daha da fazlası

Hadi şimdi biraz sizin hakkınızda konuşalım.

Kutsal Kitap bize şöyle diyor, “Kimse kendisine gereğinden çok değer vermesin. Herkes tanrının kendisine verdiği iman ölçüsüne göre düşüncelerinde sağduyulu olsun” (Romalılar 12:3). Kişilerin bireysel önemini ele aldığımızda – Siz Önemlisiniz – çünkü bir çoğumuz kendimiz hakkında tarafsız ve ağırbaşlı bir şekilde düşünmüyoruz. Öyle görünüyor ki biz bir uçtan öbür uca kadar çok değişkeniz.

Bütün arkadaşlarının kendisinden sakınıp uzaklaşmasından şikayet eden bir adamın bir psikiyatrise gittiğini duymuştum. Psikiyatris ondan oturmasını ve ta en başından itibaren her şeyi anlatmasını ister .

“Tamam,” der adam. “Başlangıçta ben göğü ve yeri yarattım”

Bu sadece bir hikaye, fakat bazı Hıristiyanlar sık sık kuyruğuna basılan kedi gibidirler. Onun kendi imajı o kadar alçaktı ki zavallı kedi bir ömür boyu kuyruğuna basılmasına boyun eğdi. Ne zaman birinin geldiğini gördüyse çok sade bir biçimde hemen arkasını döndü ve kuyruğunu uzattı . Bir çoğumuz kalbimizin derinliklerinde böyle hissedebiliriz.

Peki ya siz: Belki siz kendi içinizde rahatsız, emniyetsiz veya korkak veya hüsran dolu hissediyorsunuz. Diğer insanlara karşı gülümsüyor, arkadaşlarınıza karşı güler yüz gösteriyorsunuz, fakat siz biliyorsunuz Süleyman’ın Özdeyişleri’ndeki gerçeği Süleyman’ın Özdeyişleri 14:13—”Gülerken bile yürek sızlayabilir, sevinç bitince acı yine görünebilir.” Sizin hiç kalbinizdeki göz yaşlarını saklamak için yüzünüze bir tebessüm koyduğunuz oldu mu? Bazen, sizin de bildiğiniz gibi dışarıya karşı yapılan kabadayılıklar, bir maske gibi içimizdeki korku ve emniyetsizliği kapatır.

Neden kendimize karşı bu tür tavırlar içerisindeyiz.: Birinci sebep biz kendimizi diğerleri ile kıyaslıyoruz. Kutsal Kitap bunun akılsızca olduğunu söylüyor. Sonuç her zaman kötüdür: Her iki durumda da Biz başka birinden daha üstün olduğumuzu düşündüğümüzde gururlu olcağız; veya başkalarından daha alçak olduğumuzu düşündüğümüzde depresyona gireceğiz.

Biz de kendimize ve diğerlerine insan ölçülerinde görürdük. Ta ki 2 Kor. 5:16’yı okuyana dek “Bu nedenle biz artık kimseyi insan ölçülerine göre tanımayız” Bu bölümde Pavlus İsa Mesihte yeni yaratık olmanın ne anlama geldiğini açıklıyor. O diyor ki ’’önce Mesih’i bu ölçülere göre tanıdıksa da artık böyle tanımıyoruz’’. Şimdi biz Mesih’i de kendimizi ve diğerlerini olduğu gibi Tanrı ölçülerinde tanıyoruz .

Tanrı bireylerle yakından ilgilidir. Ben İsa’nın Luka 15. bölümdeki kaybolan kuzu benzetmesini çok seviyorum. Çoban 99 koyunu bozkırda bırakarak kaybolan koyunu bulana dek onun ardına düştü. İsa bize bu benzetmede Tanrı’nın her bir insana ne kadar değer verdiğini anlatıyordu.

Başka bir zaman İsa Eriha’ya geliyordu. Sokaklar tıklım tıklım insanlarla doluydu bu nedenle Zakkay adında kısa boylu bir adam İsa’yı görebilmek için bir ağaca tırmanmıştı. İsa oraya varınca yukarı bakıp; “Zakkay çabuk aşağı in” dedi “Bu gün senin evinde kalmam gerekiyor.!”

Ve Meryem ile Marta’nın kardeşi Lazar Beytanya’da öldüğü zaman İsa oraya gitti. Marta İsa ile konuştuktan sonar Meryem’e gitti ve , “Öğretmen burada seni çağırıyor”dedi. Bu bizim için de doğrudur. Rab burada ve sizi çağırıyor. Bu sizin istikametinizde birinin durup da el işaretiyle size gel gel yapması ve aslında o adamın sizi değil de başka birini çağırdığını fark etmeniz gibi bir şey değil. Hayır, Rab sizi çağırıyor çünkü siz onun için çok önemlisiniz.

Neden Tanrı size bu kadar değer veriyor? Ben size üç sebep söyleyebilirim: birinci, kim olduğunuz için ; ikinci, neye mal olduğunuz için; ve üçüncü, ne olabileceğiniz için

Siz Tanı’nın benzerliğinde yaratıldınız. “Tanrı insanı kendi suretimizde kendimize benzer yaratalım dedi . . .’ Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı. ” (Yaratılış 1:26–27).

İnsanlar sık sık soruyor, “Ben Kimim?” Ben görüyorum ki bunu bir ilişkiden başka birine bahsetmeden cevaplamak imkansız. Ve esas cevap benim tanrıyla olan ilişkide kim olduğum.

Siz kimsiniz? Siz Tanı’nın suretinde yaratılmış bir varlıksınız. Her şeyden önce bu demektir ki Siz, benzersiz, saygıdeğer bir şahsiyetsiniz. Siz orijinalsiniz. Ben Gaither’ın çocuk şarkısını seviyorum,

Senin gibi kimse yok;

Tanrı sana bir beden ve parlak bir zeka verdi ;

Onun senin için özel bir planı var ve bu planı öğrenmeni istedi;

O seni çok özel yarattı—Senin gibi kimse yok.

Tanrı sadece sana orijinal bir kişilik vermedi, Tanrı sana soyut düşünce gücü de verdi. Sen bu tür sorular sorabilirsin “Ben kimim?” veya “Neden buradayım?” ve “Nereye gidiyorum”

Sen ayrıca ahlaki yeteneğe de sahipsin. Doru ve yanlışı ayırt edebilirsin. Aslında doğru ve yanlış kavramı bizim içimizde inşa edilmiştir. On buyruk Tanrı karakterinin ifadesidir, ve onlar evrenin yasasına ve insanoğlunun anayasasına yazılmıştır. Bence çok açıktır ki insanlar sadece günah işlemek için yaratılmadılar onlar aynı zamanda onu kurtulabilirlerde.

Üç Sebep – Siz Tanrı İçin Önemlisiniz:
I. Siz Kimsiniz—Tanrı sizi kendi suretinde yarattı.
II. Neye mal oldunuz—İsa Mesih Tanı’nın oğlu sizin kurtuluşunuz için kendi hayatını verdi.
III. Ne olabilirsiniz—Kutsal Ruh’un yeniden biçimlendirmesiyle Tanrı’ya bağlı bir insan olabilirsiniz

Benim çocuklarımdan bir tanesi henüz beş yaşından daha küçükken kanepede benim yanıma oturmuş ve bana şu soruyu sormuştu. “Baba ben ne yaparsam yaramaz bir çocuk olurum?” Henüz beş yaşında bile değildi ama doğru ve yanlışı biliyordu. Tanrı bu doğru ve yanlış bilinci tüm insanların içine koydu.

Siz sadece bir kişilik, soyut düşüncelerin gücü ve ahlaki kurallara sahip değilsiniz siz ruhsal bir doğaya da sahipsiniz. Biz Tanrı’da yaşayabiliriz, ve biz Tanrı’da yaşamadan içimizdeki boşluğu ve tatminsizliği yok edemeyiz. Biz bizden daha ötede yukarda olanı keşfetmenden huzurlu olamayız. Vaiz 3:11 de der ki Tanrı “İnsanların yüreğine sonsuzluk kavramını koydu” Bazen içimizden bir ses bize sonsuzluk için yaratıldığımızı söyler. Bir çiçek açar ve kurur; fakat bir insan her zaman için var olmaya düşünmeye ve hissetmeye devam eder.

Bu yüzden siz değerlisiniz. Aslında bir kişi bütün dünyaya bedeldir. İsa şöyle dedi, “İnsan bütün dünyayı kazanıp da canından olursa bunun kendisine ne yararı olur? İnsan kendi canına karşılık ne verebilir ?” (Markos 8:36–37).

Siz neye mal olduğunuzdan dolayı Tanrı içinde önemlisiniz. Bir defasında Hawaii’ye gittiğimizde 800 Dolara satılık yorganlar gördük. Ve neden bu kadar pahalı olduklarını sorduğumuzda bize onların el yapımı olduğunu her birinin Güney Denizi Adalarındaki yerliler tarafından yedi – sekiz ayda yapıldığını söylediler. O yorganlar yüzlerce iş saatine mal olmuştu — ve herhangi bir şeyin değeri onun maliyetine göre belirleniyordu.

Şimdi siz kendinizin Tanrı’ya olan maliyetinin ne olduğunu düşünün: “Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki”—sizi—“o kendi biricik oğlunu verdi” Tanrı için siz cennetteki en iyi şeye mal oldunuz.

Ben Billy Graham grubuyla birlikte İskoçya’da bir kampta iken toplantıyı izleyen gazete muhabirlerden bir tanesi gazete binasındaki ofisine geri döner ve o sırada orada bulunan diğer gazete çalışanları da toplantıyı eleştiriyorlardır. Bunu gören gazete muhabiri Billy Graham’ı savunmaya başlar. “Neden Billy Graham İsa’nın günahkarlar için öldüğünü vaaz ediyor?” O gazeteci ateşli bir şekilde “Aslında” der “Mesih benim için öldü” O anda hayatında ilk kez aniden fark eder ki Mesih gerçekten de onun için öldü. Ve bu gazeteci İsa’ya iman eder ve yeniden doğar.

Siz sizin için çarmıha gerilen Mesih’i gördünüz mü? Bu sizin Tanrı’ya olan maliyetinizdir, ve siz maliyetinizden dolayı Tanrı için değerlisiniz. Petrus şöyle yazdı, “Biliyorsunuz ki atalarınızdan kalama boş yaşayışınızdan altın yada gümüş gibi geçici şeylerle değil, kusursuz ve lekesiz kuzuyu andıran Mesih’in değerli kanının fidyesiyle kurtuldunuz ” (1 Petrus 1:18–19).

Asla kendinizin yada başka birisinin değersiz olduğunu söylemeyin. Bu bir insan bakış açısıdır. Bir kişi tembel olabilir, veya anlayışsız, veya sinir bozucu, hatta iğrenç, fakat o değersiz değildir. O Tanrı suretinde yaratıldı, ve Mesih’in kanıyla satın alındı.

Ayrıca siz Kutsal Ruh’un yeniden biçimlendirmesiyle ne olabileceğiniz içinde Tanrı içi önemlisiniz. Benim en favori ayetlerimden b,ir diğeri ise Yuhanna 1:42—“Andreas kardeşini İsa’ya götürdü. İsa ona baktı “Sen Yuhanna’nın oğlu Simun’sun. Kefas diye çağrılacaksın” dedi. Kefas, kaya (Grekçe’de Petros) anlamına gelir.” İsa Simun’a baktı ve şöyle dedi, “Sen . . .sin fakat sen . . ..olacaksın”

İsa Simun’a baktı ve onun Kutsal Ruh’un gücüyle ne olabileceğini gördü: Sen Simun’sun.—Kefas diye çağrılacaksın; sen küçük bir taşsın—büyük bir kaya olacaksın; sen bir korkaksın şimdi—sen bir yiğit olacaksın; sen güvenilmez ve dengesizsin—sen güvenilir ve istikrarlı olacaksın. Petrus gurursuzca Rabbini inkar ettiğinde biz İsa’nın ne demek istediğini anlıyoruz, fakat sonra cesur bir şekilde Kudüs’teki liderlere İsa hakkında vaaz veriyor.

Şimdi nefretle dolu olabilirsin, ama sen bağışlayan affeden biri olabilirsin. İğrenç düşüncelerle dolu olabilirsin, fakat senin düşüncelerin değişip tertemiz olabilir. Korkak olabilirsin , ama senin kalbin huzurla dolabilir.

Birkaç yıl önce bir işadamından benimle hiç alakası olmayan bir konu ile ilgili bir mektup aldım Ben de ona bir mektup yazıp bu konuyla hiçbir alakam olmadığını açıklayabilirim, ama bunun yerine dua ettim ve telefon açıp birlikte bir öğle yemeği yiyebilir miyiz diye sordum. Biz yemeğe gittiğimizde siparişleri verir vermez onun dudakları titremeye başladı.

“Lorne,” dedi, “Sana o mektubu yazdığım için üzgünüm. Yıllardır düşmanlık ve nefretle doluydum. Karım ve ben yıllardır görüşmüyoruz, Ben çocuklarımı da kovdum, komşularımla savaş halindeyim, ve öyle görünüyor ki benim her zaman için uğruna çalıştığım insanlarla aram açık. Bu durum benim bütün hayatıma yayılmış durumda. Ve ben öyle hissediyorum ki eğer ben bu durumu düzeltmezsem en kısa zamanda bu benim son şansım olacak.” Sonra şöyle dedi, “Benim bir şartlı tahliye polisine ihtiyacım var, beni kontrol altında tutacak bir şartlı tahliye polisi.

“Eğer istersen senin şartlı tahliye polisin olurum” dedim, “Sen beni kontrol altında tutabilirsin.” Evime gelmeye başladı, ve benim yaptığım ilk şey ona Efesliler 4:30–32 ‘ yi ezberletmekti “Tanrı’nın Kutsal Ruh’unu kederlendirmeyin. Kurtuluş günü için o Ruh’la mühürlendiniz. Her kötü niyetle birlikte her türlü kin, öfke, kızgınlık, bağrışma ve iftira sizden uzak olsun. Bir birinize karşı iyi yürekli şefkatli olun. Tanrı sizi Mesih’te bağışladığı gibi siz de bir birinizi bağışlayın.”

Kalbini kırıp gücendirdiği kişilere mektuplar yazmaya başladı. Çocuklarından özür diledi, ve karısıyla olan ilişkisini düzeltti. Karısıyla görüşmeye başladı , çocuklar eve gelmeye başladı, hatta onun yüksek kan basıncı da düştü.

İşte Kutsal Ruh’un gücünün yeniden biçimlendirmesi. Sen ...........sin —fakat sen ..........olacaksın.

Yaratılışınızdan dolayı Tanrı Baba için önemlisiniz, Kurtarılışınızdan dolayı Rab İsa için önemlisiniz, ve kutsallaştırılmak üzere Kutsal Ruh için önemlisiniz. Tüm bunların ışığında biz ne yapmalıyız? Romalılar 12:1 der ki, “Öyleyse kardeşlerim Tanrı’nın merhameti adına size yalvarırım: Bedenlerinizi diri, kutsal Tnarı’yı hoşnut eden birer kurban olarak sunun. Ruhsal tapınmanız budur.”

Tanrının Merhametinden Dolayı—çünkü o sizi kendi suretinde yarattı; çünkü siz onun oğlunun kanına mal oldunuz; çünkü onun Kutsal Ruh’u sizi tamamen yeniden biçimlendirebilir—Kendinizi Tnarı’ya sunun.

Bir defasında ben genç bir Hıristiyan liderin bir toplantıdan bahsettiğini duydum o toplantıda toplantıya katılanlar bir ateşin çevresinde toplanıp Rab’be verdiklerinin bir sembolü olarak ateşe küçük çubuk parçaları atıyorlarmış. O sırada bir kişi şöyle demiş “Ben sigarmı veriyorum Rab’be,” ve bir paket sigarayı atmış ateşe. Genç lider çabucak bir sopa alarak ateşe atılmış olan sigara paketini dışarı çıkartmış.

Sigarayı sahibine geri vererek, “Tanrı’senin sigaranı istemez sigarana ihtiyacı yoktur, Tanrı seni istiyor”

Tanrı alçak gönüllülükle kendimizi teslim etmemizi ister. Ben “Sadece Kanallar” isimli ilahiyi çok severim Bizler baraj gölleri değiliz, ama kanallarız. Bizler elektrik santralleri değiliz, ama iletim hatlarıyız. Güç Tanrı’dadır, Baraj Tanrı’dır, ve biz kendimizi ona teslim etmeliyiz böylece o bizimle çalışabilir.

Evlilik yemininde kadın adama dönüp de şöyle söylemez, “Sana yemek pişirme kabiliyetimi veriyorum.” Veya adam kadına şöyle demez , “Sana banka hesaplarımı veriyorum.” (kendilerinin de sahip olmadığı bir şey için.) Hayır, bir evlilik yemin töreninde , “Ben sana kendimi veriyorum.” İşte bu Romalılar 12:1 hakkında. Bu Tanrı’ya “Ben sana kendimi veriyorum” demektir.

Tanrı’nın sahip olduğu en değerli şey size verilmiştir. Sizin en değerli şeyiniz O mudur? Sizin için en değerli şey kendinizi tamamen Tanrı’ya teslim etmekle başlar. Ve sonra Tanrı sizi kendi istediği yere götürmek için sizin ayaklarınızı kullanacaktır. Tanrı dinlenilmeye ihtiyacı olanları dinlemek için sizin kulaklarınızı kullanacaktır. Tanrı istediklerini söylemek için sizin ağzınızı kullanacaktır. O sizin zamanınızı da kullanacaktır , sizin kariyerinizi ve paranızı da kullanacaktır.

Siz hiç bir defa kez her şey için evet dediniz mi Tanrıya , tıpkı evlilik yemin töreninde söylenilen evet gibi? Sadece bu değil, siz bu büyük evet ile birlikte diğer birçok küçük evetlerinde ardından gidiyor musunuz tıpkı yaşayan bir kurban gibi? Ben sizi ikna ederim ki Tanrı için kullanılabilir (kullanışlı) olmanın anahtarı, sırrı bu sürekli teslimiyettir. Bu gerçekten her gün çarmıhınızı yüklenmektir—Tüm zamanlar için bir defa İsa Mesih’i tıpkı onun öğrencisi gibi izlemeye söz vermek, beraberinde bir çok küçük sözler kendini adamalar ve teslimiyetler getirir.

Verebileceğiniz en değerli şey olan kendinizi vererek, Tanrı’ya dönüyorsunuz



TANRI VE SİZ

1. Tanrının size itibar ve saygınlık verdiğini düşünüyor musunuz?

Açıklayınız Neden Evet veya Hayır.

2. İnsanın Tanrı Suretinde yaratıldığının bir kanıtı olarak kendinizde ve diğer insanlarda gördüğünüz belirtiler nelerdir?

3. Son zamanlarda kendiniz hakkında fark ettiğiniz yeni bir şey nedir?

4. Kendi hayatınızda sahip olmak istediğiniz karakter nitelikleri nelerdir.?

 

İsa Kimdir

Nasıralı İsa size göre kimdir?

Bu soruya yanıtınız, yaşamınızı sonsuza değin etkileyecektir.





Size göre aşağıdakiler kime ait olabilir?...

Tüm zamanların en iyi kişisi?
En büyük lider?
En büyük öğretmen?
İnsanlık için en iyi şeyi yapmış olan?
Şu ana dek en kutsal yaşamış olan kişi?

Dünyanın herhangi bir yerine gidin. Herhangi bir dinden biriyle konuşun.
Dinlerine ne kadar bağlı olurlarsa olsunlar, tarih hakkında bilgileri varsa, Nasıralı İsa gibi tarihte başka birinin olmadığını söyleyeceklerdir. Tüm zamanların en özel kişisidir.

İsa tarihin yönünü değiştirdir. Hatta bugün okuduğunuz gazete, İsa'nın dünyada 2,000 yıl önce yaşadığı gerçeğinin tanıklığını yapacaktır.

İ.Ö.'nün veya M.Ö.'nin anlamı "İsa'dan Önce"dir.

GELİŞİ ÖNCEDEN BİLDİRİLDİ

İsa'nın doğumundan yüzlerce yıl önce, Kutsal Yazıların kayıtlarına göre İsrail'deki peygamberlerin O'nun gelişine ilişkin ön bildiri de bulunmuşlardır.

1,500 yıldan fazla dönem içinde çok sayıda yazar tarafından kaleme alınan Eski Antlaşma (Tevrat, Zebur ve İncil), O'nun gelişini açıklayan 300'den fazla peygamberliği barındırmaktadır.

O'nun mucizevi doğuşu, günahsız yaşamı,yaptığı birçok mucizeler, O'nun ölümü ve dirilişi detaylarının tümü gerçeğe dönüştü.

İsa'nın sürdürdüğü yaşam,yaptığı mucizler, O'nun sözleri, çarmıhtaki ölümü, dirilişi ve göğe alınışı - tüm bu gerçekler O'nun sadece bir insan olmadığını, insandan daha da ötesi olduğunu işaret etmektedir.

İsa şunu söyledi, "Ben ve Baba biriz" (Yuhanna 10:30),
"Beni görmüş olan, Baba'yı görmüştür." (Yuhanna 14:9),
ve "Yol, gerçek ve yaşam ben'im; benim aracılığım olmadan Baba'ya kimse gelemez." (Yuhanna 14:6).

O'NUN YAŞAMI ve MESAJI DEĞİŞİME NEDEN OLDU

Nasıralı İsa'nın yaşamına ve etkisine bakın. Mesih ve O'nun mesajı tarih boyunca daima insanların yaşamlarında ve ülkelerinde büyük değişimlere neden olmuştur.

O'nun öğretişi ve etkisi nereye gittiyse, evliliğin kutsallığı, kadın hakları ve sesler' topluluk tarafından tanınmış;yüksek eğitim okulları ve üniversiteleri kurulmuş ; çocukları koruyan yasalar çıkartılmış; kölelik feshedilmiş; ve insanlık adına sayısız değişiklikler yapılmıştır.

Kişisel yaşamdan inanılmaz değişikliklere uğramıştır. Örneğin, ünlü general ve edebi deha Lew Wallace, ateist olarak biliniyordu.

İki yıl boyunca Wallace, Avrupa ve Amerika kütüphanelerinden eğitim ve bilgi alarak, Hristiyanlığı sonsuza dek yok edecek bilgileri araştırdı.
Yazmayı planladığı kitabının ikinci bölümündeyken ,birden kendini İsa'ya diz çökmüş halde ağlarak seslenir halde buldu :"Rabbim ve Tanrım."

Sağlam kanıtlar olmasından dolayı, İsa Mesih'in Tanrı'nın Oğlu olduğunu daha fazla inkar edemezdi.
Sonra Lew Wallace Ben Hur isimli kitabı yazdı, Mesih'in zamanına ilişkin şu ana dek yazılmış en ünlü İngilizce romanlardan biridir.

Benzer olarak, sonraları C.S. Lewis isimli İngiltere'deki Oxford Universitesi'deki profesör, Mesih'in tanrılığını yıllarca reddeden bir Agnostik (bilinemezci) idi.
Fakat o da, akılsal olarak dürüstçe, İsa'nın tanrısallığına ilişkin çok kanıtları incelemeleri sonucunda, İsa'yı Rabbi ve Kurtarıcısı olarak kabul etti.

RAB, YALANCI VEYA DELİ

Sadece Hristiyanlık isimli ünlü kitabında, Lewis şu açıklamayı yapar, "Bir insan, İsa'nın söyledikleri gibi şeyleri söyleyen kişi sadece büyük ahlaki bir insan olamaz.

Deli olabilir - tıpkı kendisinin kaynamış yumurta olduğunu söyleyen bir adam gibi- veya Cehennemin şeytanı olabilir.
Seçimizini yapmalısınız. Tanrı'nın Oğluydu veya Oğludur, çılgın biri veya daha da kötü biri diyebilirsiniz.
O'nu bir aptal olarak değerlendirip bu konuyu kapatabilir veya O'nun ayaklarına kapanıp, Rab ve Tanrı'nız olarak seslenebilirsiniz.
Fakat lütfen O'nun büyük bir öğretmen olduğunu ispatlamaya çalışmayalım.
Çünkü bu özellik için bize açık kapı bırakmadı."

Nasıralı İsa sizin göre kimdir?

Yaşamınız sonsuza dek bu soruya verdiğiniz yanıta göre belirlenecektir.

Diğer tüm dinler insanlar tarafından kuruldu ve insan filozoflara, kurallara ve ahlaki normlara dayalıdır.
Bu dinlerin kurucularının disiplin ve tapınma yöntemlerini çıkarırsanız, dindeki değişim az olacaktır.
Fakat Hristiyanlıktan İsa Mesih'i çıkarırsanız, ve geriye hiçbir şey kalmayacaktır.
Kutsal Kitap Hristiyanlığı sadece yaşamın bir felsefesi değil, veya ahlaki standart veya dini ayinlere itaat değildir.
Gerçek Hristiyanlık yaşayan, dirilmiş Kurtarıcı ve Rab ile hayati öneme sahip kişisel ilişkiye dayanır.

DİRİLMİŞ KURUCU

Nasıralı İsa çarmıha bir gerildi, ödünç alınmış bir mezara gömüldü, ve üç gün sonra ölümden dirildi; Hristiyanlık bu konuda tektir.

Hristiyanlığın geçerliliğine ilişkin herhangi bir tartışma, Nasıralı İsa'nın dirilişine ilişkin kanıtların ispatına bağlıdır.

Yüzyıllar boyunca , en büyük Hristiyan ilahiyatçılar dirilişe ilişkin kanıtları incelediler,İsa'nın diri olduğuna inandılar ve İsa'nın hala diri olduğuna inanmaktalar.

İncil yazarları tarafından dirilişe ilişkin kanıtları inceledikten sonra, Harvard Hukuk okulunda yasal sorunlar üzerine yetkili olan Simon Greenleaf şu sonuca vardı; "İsa'nın gerçekten ölümden dirilmemiş olduğuna diğer gerçekler kadar inanmamış olsalardı, anlatmış oldukları hikayelerin gerçekliğine inanmamaları mümkün olurdu."

İngiliz yasa konularında en büyük isimlerden biri olan John Singleton Copley'in yorumu: "Kanıtın ne olduğunu çok iyi biliyorum ve size diyorum ki, diriliş gibi bir kanıt hiçbir zaman inkar edilememiştir."

İNANMAK İÇİN NEDENLER

Diriliş Hristiyan imanın merkezidir.
Dirilişi araştırıpta gerçek olduğunu keşfedenlerin nedenlerinin bazıları aşağıdakilerdir:

ÖNCEDEN BİLDİRİLDİ:

İlk olarak, İsa'nın kendisi, kendi ölümü ve dirilişini önceden bildiri ve aynen söylediği gibi gerçekleşti. ( Luka 18:31-33)

BOŞ MEZAR:

ikinci olarak, Boş mezara ilişkin en makul açıklama O'nun dirilişidir.
İncil'deki yazıları dikkatlice okudukça, İsa'nın bedenini bulunduğu mezarın Romalı askerlerce dikkatlice korunduğunu ve büyük bir kaya parçası ile mühürlendiğini görürüz.
Eğer, bazılarının iddia ettiği gibi İsa ölmemiş sadece güçsüzleşmiş olsaydı, İsa'nın mezardan kaçışını veya öğrencilerinin O'nu kurtarmaya yönelik girişimlerini Romalı askerler ve büyük kaya parçası durdurmaya yeterdi.
İsa'nın düşmanları O'nun bedenini asla almazlardı çünkü O'nun bedenini mezardan kayıp olması demek İsa'nın dirildiğine ilişkin İsa'nın öğrencileri güçlendirirdi.

KİŞİSEL KARŞILAŞMA:

Üçüncü, İsa'nın öğrencilerine görünmesi dirilişin tek açıklamasıdır.
O'nun dirilişinden sonra, İsa en azından 10 kez kendisini tanıyanlara göründü ve bir kez aynı anda 500 kadar kişiye göründü.
Rab bu görünmelerin bir halusinasyon olmadığını onlara gösterdi : Onlarla yemek yedi, konuştu ve onlar İsa'ya dokundular. ( 1 Yuhanna 1:1)

KİLİSENİN DOĞUŞU:

Dördüncü, Kilisenin başlamasının tek açıklaması İsa'nın dirilişidir.
Dünya tarihindeki şu ana dek varolan en büyük kurum Hristiyan kiliseleridir.
Petrus'un verdiği ilk vaazın yarısından fazlası diriliş ile ilgiliydi. (Elç.İşl. 2:14-36).
Açıkçası, İlk kiliseler mesajlarının temelinin bu olduğunu biliyorlardı.
İsa'nın düşmanları veya O'nun öğrencileri kilisenin büyümesini, İsa'nın cesedini ortaya çıkararak herhangi bir zaman durdurabilirlerdi.

DEĞİŞEN YAŞAMLAR:

Beşinci, Elçilerin yaşamlarındaki değişimin tek mantıklı açıklaması İsa'nın dirilişidir.
Dirilişten önce İsa'yı terkettiler; O'nun ölümünden sonra cesaretleri kırıldı ve korktular. İsa'nın ölümden dirileceğini beklemiyorlardı (Luka 24:1-11).

O'nun dirilişinden sonra ve Pentekost deneyimininden sonra aynı bu cesaretsiz ve hayalkırıklığına uğramış kişiler, Mesih'in dirilişinin gücüyle değişime uğradılar.
O'nun ismiyle, dünyayı alt üst ettiler.
Birçoğu inançları uğruna öldürüldüler; diğerlerine ise zulm edildi.
Cesaret davranışları, İsa Mesih'in gerçekten dirildiğine ilişkin inançlarını, onları ölüme dek taşıdı.

Üniversite dünyasında 40 yıldır aydın kişilerle beraberim, şu ana dek, Nasıralı İsa'nın dirilişi ve Tanrılığına ilişkin olağanüstü kanıtları görüpte, O'nun Tanrı'nın Oğlu,vaad edilen Mesih olduğunu inkar eden birine rastlamadım.
Bazıları İsa'ya inanmalarını, dürüstçe şöyle itiraf ediyorlar :"Kutsal Kitabı okumak için zaman ayırmadım veya İsa'nın tarihsel gerçekleri üzerinde düşünmedim."

YAŞAYAN RAB :

İsa'nın dirilişinden dolayı, O'nun izleyicileri sadece ölü bir kurucunun ahlaki prensiplerini kabul etmediler, fakar yaşayan Tanrı'yla kişisel ve hayati ilişkiye sahip oldular.
İsa Mesih bugün, kendine güvenen ve itaat eden herkesi sadık bir şekilde bereketlemekte, zenginleştirmekte ve yaşamaktadır.
Yüzyıllar boyunca, dünyada büyük etkileri olanlarla beraber herkes İsa Mesih'in değerini tanıdı ve kabul etti.

Fransız fizikçi ve filozof Blaise Pascal,insanın İsa'ya olan ihtiyacını şöyle belirti: "Her insanın yüreğinde Tanrı tarafında yaratılmış ve yalnızca Tanrı'nın Kendi Oğlu İsa Mesih ile doldurabileceği bir boşluk vardır."

İsa Mesih'i kişisel olarak yaşayan Kurtarıcınız olarak bilmek ister misiniz?

İsa sizin için gerekli herşeyi hazırladı ve sizinle kişisel ilişkiye girmek için sizi beklemektedir.

Yaşayan Mesih'le ilişkiye nasıl başlayacağınızı öğrenmek için , tıklayın...

Yeni Yaşama Kavuşturan Köprü

1. Sizin hayatınızda en önemli olan nedir?

İyi bir sağlık, iş, parasal güvence, mutlu bir aile ve ya ümit dolu bir gelecek.
Hz. İsa şöyle diyor, "İnsan bütün dünyayı kazanıp da canını yitirirse, bunun kendisine ne yararı olur?"(Markos 8:36)
Hepimizin merak konusu ölüm ve yaşam olmalı! Çünkü hayatımızda ölüm korkusu ve belirsizlik içinde yaşamakta olduğumuzu inkar edemeyiz, değil mi?

2. Bu sorunumuz nereden çıktı?

Tanrı insanı kendi suretinde yarattı.(Yaratılış 1:27) Demek ki, Tanrı ile insan güzel bir ilişki içinde Tanrı'nın sonsuz yaşamını beraber yaşayacaktı. Ama, bir problem ortaya çıkıp, Tanrı ve insanlar arasında geçemeyecek kadar büyük bir uçurum var oldu!

Bu uçurum hepimizin günahıdır. "Çünkü tümü günah işledi ve Tanrı'nınyüceliğinden yoksun kaldı."(Romanlılar 3:23) Tanrı'nın önünde O'nun yüceliğine yaklaşamayacak kadar kirli olduğumuzu kabul etmek zorunda kalacaktır!

Böyle günahın sonucu olarak Tanrı'dan ayrı kalarak yaşaamın olmadığı yere (sonsuz ateş gölüne) gitmek zorunda kalacağız.
"Ama korkak, imansız, İğrenç, adam öldüren, cinsel ahlaksızlıkta bulunan, büyücü, putperest ve bütün yalancılara gelince, onların yeri, kükürtle yanan ateş gölüdür. İkinci ölüm budur."(Vahiy 21:8)

3. Yaşam Yolu var mı? Varsa Ne olmalı?

Sonsuz yaşam veren Tanrı'ya kavuşabilecek yol var mı? Dünyada yaşayan bir çok kişi bu yolu bulmak için büyük çabalar göstermiştir. Bunlardan bazıları ise, iyilik yapmak, din yaşamını sürdürmek, değişik felsefeler yoluyla ulaşmak olmuştur.

Bunların arasında özellikle din en büyük aday olmuştur. Fakat, sormamız gereken bir soru var. "Din günahlarımızı ortadan kadırabilir mi? Din insanın günahkar doğasını değiştirebilir mi?" olmalıdır.

Bu sorunun cevabı kesinlikle "Hayır!"dır. Çünkü insanın en iyi çabaları bile hatalıdır ve Tanrı için kabul edilemez niteliktedir.
"Yaptığımız bütün iyilikler bile Tanrı için kirli paçavralar gibidir"(Yeşaya 64:6) "İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı'nın armağanıdır. Kimsenin övünmesi için iyi işlerin ödülü değildir."(Vahiy 2:8,9)

4. Tanrı'nın Sunduğu Yaşam Yolu!!!

Ama sevgili olan Tanrı, günahlarımız yüzünden bozulan ilişkiyi düzeltmek için kendi bir yol açmıştır. Bu da gunahımızın yerine kurban olarak çarmıha gerilen ve Tanrı'ya giden yol açan İsa Mesih'tir.

"Çünkü tek bir Tanrı ve Tanrı ile insanlar arasında herkes için bir Aracı vardır. Bu da insan olan ve kendisini herkes için fidye olarak sunmuş bulunan Mesih İsa'dır. Uygun zamanda verilmiş olan tanıklık budur."(ITim 2:5,6)

"Nitekim Mesih de bizleri Tanrı'ya ulaştırmak amacıyla doğru kişi olarak doğru olmayanlar uğruna, günahlara kurban olarak ilk ve son kez öldü. Bedence öldürülmüş ama ruhça diriltilmiştir." (I Petrus 3:18)

İsa Mesih kendisi de "Size doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır.(şimdi) Böyle biri yargılanmaz(gelecekte), ölümden yaşama geçmiştir(geçmişte)."(Yuhanna 5:24)

5. Nasıl Sonsuz Yaşamı alabiliriz?

"Ancak kendisini kabul edip adına iman edenlerin hepsine Tanrı'nın çocukları olma kakkını verdi." (Yuhanna 1:12)
İsa şöyle dedi, "İşte kapıda durmuş, kapıyı çalıyorum. Eğer biri sesimi işitir ve kapıyı açarsa, onun yanına gireceğim, ben onunla ve o da benimle birlikte yemek yiyeceğiz."(Vahiy 3:20)

"İnsan yürekten iman etmekle aklanır, imanını ağzıyla açılamakla da kurtulur." (Romanlılar 10:10)
Evet, İsa Mesih'in Kurtarıcı olarak yürekten kabul edersek, Rab İsa hemen hayatımıza girecek ve bizimle yeniden Tanrı'yla olan ilişkimizi kuracaktır. Tanrı'nın isteği budur: Bizimle ilişki kurmak ve sonsuz yaşamına kavuşturup bol bol yaşamı vermektir!

Tanrı'nın sunduğu yaşam yolunu kabul etmek istiyor musunuz?

Eğer bu yaşam yolunu kabul edip sonsuz yaşama kavuşmak istiyorsanız, aşağıdaki duayı okuyup bütün yüreğinizle Tanrı'ya söyleyebilirsiniz. İsa Mesih sizin duanızı duyup onu yapacaktır!

"Rab İsa, günahlı olduğumu ve benim günahlarımı kaldırmak için
çarmıhta öldüğünü kabul ediyorum. Sen benim Kurtarıcımsın!
Sonsuz yaşam veren Sensin! Şimdiyse benim hayatıma gel.
Ve benim hayatımda kurtarıcım, Rabbim ve Kralım ol.
Benim günahlarımı bağısladığına ve
bana sonsuz yaşam armağanı verdiğine inanıyorum. Sonsuzca teşekkür ederim.
İsa Mesih adıyla. Amin."

İsa Mesih'i hayatınıza kabul ettiyseniz, İncil'e göre siz yeni yaşam, sonsuz yaşamın sahibisiniz.

"Tanrı'nın tanıklığı da bize sonsuz yaşam vermesidir. Bu yaşam O'nun Oğlundadir. Kendisinde Tanrı'nın Oğlu bulunanda yaşam vardır. Kendisinde Tanrı'nın Oğlu bulunmayanda yaşam yoktur." (I Yuhanna 5:11,12)